YUSUF ÖZCAN'IN YENİ ŞİİRLERİ
İstemem
Eğer verecekse yar kendi versin
Doktordan tabipten ilaç istemem
Şerbet olur diye zakkum göndersin
Gönül soframıza güllaç istemem
Zehiri şerbete kendisi katsın
Bahtımın güneşi batarsa batsın
İsterse dağlardan aşağı atsın
Pamuktur can bağım hallaç istemem
Bırakın bu yürek açıkta kalsın
Çıkarman yukarı göçükte kalsın
Yakasız gömleğim buçukta kalsın
Saracak kolları kulaç istemem
Nasılsa bir ölüm bir cana haktır
Yürek param parça neylesin doktor
Dağıldı katarım kılavuz yoktur
Yeşilbaş ördeği turaç istemem
Rüzgarın başına vurulmaz yular
Uzansam tutmaya yıldızlar güler
Gözlerim buluttur boşalır sular
Islansın toprağım kıraç istemem
İnadı daim yar verse fırsatı
Şahlanır Öz canda sevdanın atı
İnşallah Yaratan kesmez takatı
Yürürüm yollarda araç istemem.
Sevdam Namusumdur
Ben kanımla senet yazdım
Nadanlar kefil demişler
Aşkın düğümünü çözdüm
Ağyarlar sefil demişler
Sevdam benim namusumdur
Hem belleğim hem usumdur
Hasret odu kabusumdur
Bilmezler gafil demişler
Güç verip de benliğime
Sabır sararım iğime
Can sunarım sevdiğime
Özcan’a tıfıl demişler
Hüner
Elli yıldır emekleyip yürürüm
Ağalar paşalar inmez sırtımdan
Ocaklarda talazlanır dururum
Mangallar maşalar inmez sırtımdan
Vergi derler damga derler harç derler
Terimize tükenmeyen borç derler
Karşı çıksam bağışlanmaz suç derler
Gürgenler meşeler inmez sırtımdan
Bir ekmeği dokuz cana bölerim
Şükür eder bakanlara gülerim
Parmağımı boyar boyar silerim
Mühürler kaşeler inmez sırtımdan
Bakar kör elinde asa sayarlar
Çorbasız sofraya kase sayarlar
Tökezlesem hemen masa sayarlar
Kadehler şişeler inmez sırtımdan
Kurtulamam çakal ile domuzdan
Zincir yerim kollarıma omuzdan
Süt isterler malak vermez camızdan
Rüşvetçi köşeler inmez sırtımdan
Yaktığım çıralar yarıda söner
Özcanım dediğim köşeyi döner
Bu vatan bizim ya yaşamak hüner
Alkışlar “yaşa”lar inmez sırtımdan
BU CANIM
Açıldı ya aklı ile arası
Gayesiz maksatsız yürür bu canım
Ömür boyu alınmadı kirası
Kendi gölgesini sürür bu canım
Gözler pusuladır ayaklar dümen
Dolanır üstünde bir kara duman
Yorumsuz düşlere getirmez güman
Uykuda döşekte çürür bu canım
Derin uykularda uyur uyunmaz
Varıp bir kamile sırtı dayanmaz
Gül dağıtır gül yağına boyanmaz
Uzatıp ellere verir bu canım
Eller içer hayat denen iksiri
Biri bırakmadan uzanır biri
Tutuşur kalbinin en güzel yeri
Göğüne göğüne erir bu canım
Can dediği özcanını alır da
Çıtı çıkmaz boynu bükük kalır da
Bir köşede garip mahsun ölür de
Sevgide hayatı görür bu canım
Eğer verecekse yar kendi versin
Doktordan tabipten ilaç istemem
Şerbet olur diye zakkum göndersin
Gönül soframıza güllaç istemem
Zehiri şerbete kendisi katsın
Bahtımın güneşi batarsa batsın
İsterse dağlardan aşağı atsın
Pamuktur can bağım hallaç istemem
Bırakın bu yürek açıkta kalsın
Çıkarman yukarı göçükte kalsın
Yakasız gömleğim buçukta kalsın
Saracak kolları kulaç istemem
Nasılsa bir ölüm bir cana haktır
Yürek param parça neylesin doktor
Dağıldı katarım kılavuz yoktur
Yeşilbaş ördeği turaç istemem
Rüzgarın başına vurulmaz yular
Uzansam tutmaya yıldızlar güler
Gözlerim buluttur boşalır sular
Islansın toprağım kıraç istemem
İnadı daim yar verse fırsatı
Şahlanır Öz canda sevdanın atı
İnşallah Yaratan kesmez takatı
Yürürüm yollarda araç istemem.
Sevdam Namusumdur
Ben kanımla senet yazdım
Nadanlar kefil demişler
Aşkın düğümünü çözdüm
Ağyarlar sefil demişler
Sevdam benim namusumdur
Hem belleğim hem usumdur
Hasret odu kabusumdur
Bilmezler gafil demişler
Güç verip de benliğime
Sabır sararım iğime
Can sunarım sevdiğime
Özcan’a tıfıl demişler
Hüner
Elli yıldır emekleyip yürürüm
Ağalar paşalar inmez sırtımdan
Ocaklarda talazlanır dururum
Mangallar maşalar inmez sırtımdan
Vergi derler damga derler harç derler
Terimize tükenmeyen borç derler
Karşı çıksam bağışlanmaz suç derler
Gürgenler meşeler inmez sırtımdan
Bir ekmeği dokuz cana bölerim
Şükür eder bakanlara gülerim
Parmağımı boyar boyar silerim
Mühürler kaşeler inmez sırtımdan
Bakar kör elinde asa sayarlar
Çorbasız sofraya kase sayarlar
Tökezlesem hemen masa sayarlar
Kadehler şişeler inmez sırtımdan
Kurtulamam çakal ile domuzdan
Zincir yerim kollarıma omuzdan
Süt isterler malak vermez camızdan
Rüşvetçi köşeler inmez sırtımdan
Yaktığım çıralar yarıda söner
Özcanım dediğim köşeyi döner
Bu vatan bizim ya yaşamak hüner
Alkışlar “yaşa”lar inmez sırtımdan
BU CANIM
Açıldı ya aklı ile arası
Gayesiz maksatsız yürür bu canım
Ömür boyu alınmadı kirası
Kendi gölgesini sürür bu canım
Gözler pusuladır ayaklar dümen
Dolanır üstünde bir kara duman
Yorumsuz düşlere getirmez güman
Uykuda döşekte çürür bu canım
Derin uykularda uyur uyunmaz
Varıp bir kamile sırtı dayanmaz
Gül dağıtır gül yağına boyanmaz
Uzatıp ellere verir bu canım
Eller içer hayat denen iksiri
Biri bırakmadan uzanır biri
Tutuşur kalbinin en güzel yeri
Göğüne göğüne erir bu canım
Can dediği özcanını alır da
Çıtı çıkmaz boynu bükük kalır da
Bir köşede garip mahsun ölür de
Sevgide hayatı görür bu canım
Yorumlar